S&P: Yüksek faiz oranları varlık fiyatlarını daha da zorlayabilir

S&P’nin yayımladığı, yılın ikinci çeyreğine ait global kredi şartları raporunda, global kredi kalitesinin aşınmaya devam ettiğine işaret edilerek, ekonomik dayanıklılığın bu yıl şimdiye kadarki not indirimlerinin suratını bir formda sınırladığı aktarıldı.

Raporda, yavaşlayan ekonomik büyümenin, yapışkan enflasyonun ve daha sıkı finansman şartlarının krediler üzerinde baskı oluşturmasının beklendiği tabir edildi.

En fazla risk altında tüketim malları, perakende, medya ve gayrimenkul kredilerinin olduğu kaydedilen raporda, S&P’nin temel durum senaryosunda temerrüt oranlarının bu yıl ikiye katlanarak ABD’de yüzde 4’ün üzerine ve Avrupa’da yüzde 3,25’e çıkacağının varsayıldığı bildirildi.

Raporda, keskin bir halde yükselen faiz oranlarının tam tesirinin şimdi gerçekleşmediğine dikkati çekilerek, ABD ve Avrupa’daki bankacılık geriliminin, itimadın ne kadar çabuk aşınabileceğini hatırlattığı aktarıldı.

Sektördeki gelişmelere yetkililerin süratli karşılığının, daha büyük bir yayılmanın önleneceğini gösterdiği kaydedilen raporda, yüksek faiz oranlarının kredi finansman maliyetlerini ve varlık fiyatlarını daha da zorlamasının mümkün olduğu vurgulandı.

Raporda, tutucu borç verme standartlarıyla birleşen daha sıkı finansman şartlarının birçok ekonomiyi “sert iniş”e yaklaştırabileceğine işaret edilerek, piyasa hassaslığındaki değişimler yahut bâtın gerilimin daha fazla açığa çıkmasının oynaklığı tetikleyebileceği aktarıldı.

Küresel iktisadın 2023’te yüzde 2,7 büyümesi bekleniyor

Ayrıca raporda, Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan ve ABD-Çin gerilimlerinden kaynaklanan jeopolitik risklerin akut kalmaya devam ettiği vurgulandı.

Küresel ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 2,7 olmasının kestirim edildiği bildirilen raporda, ABD’nin yüzde 0,7, Euro Bölgesi’nin yüzde 0,3, Çin’in yüzde 5,5 büyümesinin beklendiği, Birleşik Krallık’ın ise yüzde 0,5 küçülmesinin öngörüldüğü belirtildi.

Raporda enflasyon beklentilerinin ise 2023 için ABD’de yüzde 4,2, Euro Bölgesi’nde yüzde 5,9, Çin’de yüzde 2,3 ve Birleşik Krallık’ta yüzde 5,8 olduğu söz edildi.